8 Nisan 2009 Çarşamba

Çarşamba – 19:07

Bu arada size demiş miydim. Aşık oldum. Evet, şirketteki nescafe makinasına. Eve de böyle bir şey almam lazım. Süper bişi ya basıyosun sıcak sıcak sana istediğini veriyor oohhh… vallaah rahatlık budur hacı rahatlık bu…

Çarşamba – 18:58

Şu an şirketteyim, sabahlamicam eminde bir kaç proje var onları halletmek için bir kaç saat daha burada kalmaya karar verdim. Her hafta böyle etkinlikler yapıyorum kendi çapımda. Tabi yalnız olmuyorum. Şirketimizin bu binası 7/24 iş yaptığından rahat oluyorum. Tabi müşteriler de burada oluyor.

Misal az önce sigara odasından çıkarken bayan bir müşteriye yer gösterdim. Burada bayan müşteri olması insanın gözlerini yaşartıyor, ki zaten müşterilerin %60’ı yabancı oluyor. Burada her zaman ingilizce konuşacak birilerini bulabiliyorsunuz :D.

Şirket sadece çalışmak için değil kendini geliştirmke için de uygun bir yerdir.

Bu gün sanırım 23’e kadar burada takılırım bilmyiorum. Arabam olmadığından buraya bir saat sonra gelecek bir iş arkadaşım beni eve bırakacak – ya da en azından eve gidebileceğim uygun bir yola kadar bırakacak. Her koşulda eve gidicem bu akşam.

Ne diyordum evet burada vakit geçirmek güzel oluyor ama fazla zevk alamıyorum artık bilgisayardan. Bana sosyal aktiviteler lazım ve biraz da para.

Size euro üzerinden maaş aldığımı bahsetmiş miydim?

Euro ne kadar düşüyorsa o kadar benim moralim düşüyor. bu gün 2.109’du en son baktığım zaman. Evet moralim tahmin ettiğiniz gibi yerlerde sürünüyor. Zaten gün içerisinde sinirden sinire de atlamadım değil.

Çarşamba – 14:26

AAAAaaaaaaAAAAAaaaaaaa…………

Dağlara taşlara, uçan kuşlara bağırmak istiyorum ey blog… Sabahtan beridir ancak kendimi toplayabilmişim, iyi hoş arkadaşlarla yazışmışım kafamı toplamışım. Tam projeme devam edecekken bir arkadaş bir işi yapmadığını pişkin pişkin demesin mi. Zaten sıkışmışım bu arada hepten dellendim. Hadi onu geçtim bunlardan farklı bir proje daha var oradan da arkadaş bir modifikasyon yapar mısın dedi. Bakayım dedim. Demez olaydım 30 dk dır beynim sikildi burda blog.

En son siktir etmek zorunda kaldım. Kafamı yeniden toplamam lazım ki ana projeme bakayım. Vallaha delleniyorum. Müzik de sakinleştirmiyor, ne yapsam olmuyor…

Neyse bulacağız bir çaresini…

Çarşamba – 10:21

Evet, biliyorum Salı günü için bir şeyler yazamadım buraya. Çalışma saatlerinden arttırdığım vakitte Blog için yazıları girmek zorunda kaldım. Eve giderken de 2 bira içip kendimi rahatlatmalıydım. E eve gidince de malumunuz uyumuşum. O yüzden direk çarşambadan gününden giriş yapacağım.

Arkadaşım İlker dün bu blogdan esinlenip, kendisine bir blog açmış. Kendisine buradan erişebilirsiniz… Kendisi de, benim kadar iyi yazılar yazan bir arkadaşımdır. Okuyunuz okutturunuz.

Size iş günlerindeki sabah prosedürümden bahsetmek istiyorum. Her sabah saat 7:00 da kalkmak için ilk alarmım çalar ama ben 7:05 de yataktan çıkarım. hazırlanmam falan 7:20 yi bulur. 7:36’da evden çıkar 7:45-50 arası servise biner, 8:45-50 arası şirkete gelirim.

Her sabah önce akşam açık olan downloadlarımın durumuna bakarım :). Sonrasında direk olarak Mail kontrolü vardır benim için. tüm mailllerimi kontrol etmeden kendimi tamamlanmış hissetmem :D.

Hemen akabinde; Facebook, deviantArt, Hürriyet, Ek$i Sözlük sayfalarını gezerim. bu sayfaları gezerken kalkıp çay alırım. Bu sırada Winamp programından kendime güzel bir parça seçip ruh halimi yansıtan bu şarkıyı MSN’de arkadaşlarıma öneririm. Çok hoşuma giden bir eylemdir…

Bu konu hakkında can alıcı bir yorumum yok sadece prosedürümü belirteyim dedim sonra neydi ne oldu demeyin canlarım…